27.3 C
İstanbul
Salı, Temmuz 29, 2025

“Seri Katiller” Serisi, Bölüm 1: Seri Katilleri Nasıl Tanıyabiliriz?

Seri katil 30 günden daha uzun bir zamanda veya intervallar olacak şekilde 3 veya daha fazla insanı öldüren ve tüm bunları anormal kişisel bozukluklar sonucu yapan kişidir. Psikoz seri katiller arasında nadiren görülür. Çoğu genellikle psikopatlardır. Psikopatlar empati, suçluluk duygusundan uzak bir halde, benmerkezci ve itici, hukuki, ahlaki sosyal kabullere uymayan kişilerdir. Genellikle dışarıdan çok normal, göze batmayan hatta toplumda saygı gören ve çekici kişiler olabilirler. Seri katiller FBI’ın suç sınıflandırma kategorisinde 3 yere bölünür. organize, organize olmayan ve karışık. Bazı katiller cinayetlerine devam ederken düzenli halden düzensiz hâle geçer. Seri katillerde Macdonald üçlemesi beş yaşını geçmiş çocukluk davranışları olarak gözlemlenir. Bu üçlemede hayvanlara eziyet, ateş yakma takıntısı ve sürekli yatağı ıslatma durumu yer alır. Bu yüzden seri katillerle şölen katillerini karıştırmak doğru olmaz. Seri katiller cinayetlerini ateşli silahlardan çok, kurbanla temas ettikleri, acizlik ve yalvarıcı bakışlarla karşılaştıkları aletlerle işlerler; acıyı hissedebilmek ve bundan zevk alabilmek için. Hiçbir seri katil dürbünlü tüfekle cinayet işlemez. Cinayet olayları çok farklı sebeplerden dolayı çok farklı şekillerde işlenebilir. Ancak farklı olduğu kadar birçok ortak yönler de olduğu için onların yakalanmasına yönelik çeşitli yöntemler kullanılır. Bunlardan bir tanesi de profil çıkarmaktır. Bazıları profil çıkarmanın aslında zararlı olduğu düşüncesini savunur. Çünkü bu çalışmalardan elde edilen bilgiler daha önceki cinayetlerle alakası olan kişilerin eline geçtiğinde kendi menfaatine kullanması durumu oluyor ve bu da yeni vakalara sebep oluyor. Ancak bu yöntemin iyi çalıştığı olaylar da oldukça fazladır. Mesela Florida’da 60 bıçak darbesiyle öldürülen bayan subay ve bebeği vakasında, profil çıkarma uzmanı Dayle H. profili mağdur üzerinden çıkarmıştı. Kurban, gece yarısı, şehrin uyuşturucu satılan bölgesinde bir bebekle ne yapabilirdi? Arabadaki bebeğin öldürülmüş olması çok garipti çünkü bebekler konuşamazdı, çocuk delil kalmasın diye öldürülmemişti. Anne ve baba ayrıydı ve eğer eşi ile bebeği ölürse koca sigortadan yüklü bir tazminat alacaktı. Tüm bunlar ve araştırmalar sonrası dikkatler babaya toplandı. Ama baba o gece başka bir yerdeydi ve şahitleri bile vardı. Kısa sürede hakkında elde edilen uyuşturucu müptelası ile alakalı bilgiler, ayakkabı izi, sigara paketleri, desteklenen şüpheler bir olayı inkar edilmeyecek kadar derinden çözmüştü.
Şimdi ABD cezaevlerinde yatmakta olan seri katillerle olan mülakatlara dayanarak seri katil tipolojilerine bakalım;
1. Coğrafi haraketlilik:
Seri katilleri bulmak için kullanılan kriterlerden ilki coğrafi haraketlilik derecesidir. Bazı seri katiller cinayetlerini yaşadıkları yerlere yakın yerlerde gerçekleştirir lakin bir yerde yaşar. Bu tip suçlulara “geogrophically stable” – durağan seri katiller denir. Bu tip katillerin tersine coğrafi olarak haraketlilere ise “geographically transient” denir. Bu tip katillerin cinayetlerinde seyahat büyük bir yer tutmaktadır. Cezaevlerindeki katillerin mülakatları sonucundaki bilgi ise şöyle, aslında onlar kurban bulmak için değil de yakalanmamak için, polislerin başını karıştırmak için bu şekilde davranırlar.
2. Hayalci seri katiller:
Çoğu seri katil gerçekliklerle bağlantısını kaybetmez aksine yaptıklarına cevapları olacak konumdadırlar. Çoğu psikopat olmayan katillerde bile psikopat eğilimi vardır ve otokontrol sistemi az gelişmiş kişilerdir.
Bunların tersine hayalci seri katiller ise onlara öldürme emrini veren sesler ve görüntüler gördüklerini ifade ederler. Gerçeklerden koparak, kendilerinin şeytan veya tanrıyla konuştuklarını, gördüklerini söylerler. Ve bunların bir mesaj olduğuna inanırlar. Bu tip seri katiller akıl hastaları oldukları için avukatları tarafından savunulurken zorluk yaşarlar. Olay yerinde rol yapmak, kanıtları değişmek, gizlemek gibi şeyler hayalci seri katillere göre değildir.
3. Görevli seri katiller:
Görevli seri katiller suçlarını işlemek için belirli bir seviyede bir grup insana ihtiyaç duyarlar. Böyle tip seri katiller psikotik değildir. Gerçek hayatın içindedirler. Sesler duymaz, hayaller görmezler. Lakin diğer tarafdan da dünyadan bazı insanları temizlemek için gönderildiklerine inanırlar. FBI suçlu profilinin dediğine göre bu insanlar fahişeler, katolikler, siyah erkekler veya bunlar gibi herhangi bir GRUP olabilir. Genellikle bu tip katiller bulunduğunda etraftaki insanlar onlar hakkında “çok iyi biriydi, oldukça efendiydi” gibi cümleler söylerler. Çünkü asla bir katil olacağı akıllara gelemez.
“Seri katiller” serisinin ilk bölümü bu kadar. Gelecek seride şehvet delisi seri katiller, hükmedici seri katiller ve seri katillerin ortak özellikleri hakkında konuşacağız.

Herkes Güneş Kremi Sürmekte Özgürdür

Wear Sunscreen adıyla bilinen bu yazı 1997 yılında köşe yazarı Mary Schmich tarafından yazılmıştır. Daha sonra Baz Luhrmann tarafından Everybody’s Free (to Wear Sunscreen) ismiyle bir şarkı olarak yayınlanmıştır.

Birkaç yıl önce okuduğum bu yazıyı unutmuştum. Yakın zamanda karşıma çıkan bir youtube kanalı sayesinde tekrar hayatıma girdi ve ara sıra dinleyip geliyorum. Aramızda dinleyenler için bir tekrar, dinlemeyenler için de bir tanışma olsun.

Talimatları okuyun, onlara uymasanız bile.

”Hanımlar ve beyler,

Güneş kremi sürün. Eğer size gelecek için bir öğütte bulunacak olsaydım, bu güneş kremi olurdu. Güneş kreminin uzun süreli yararları bilim adamları tarafından kanıtlanmıştır ancak vereceğim diğer öğütlerin hepsi kendi dolambaçlı deneyimlerinden daha güvenilir değildir.

Şimdi bu öğütleri dağıtacağım.

Gençliğinizin gücünün ve güzelliğinin keyfini çıkarın ya da boşverin. Gençliğinizin gücünü ve güzelliğini kaybolana kadar anlamayacaksınız. Ama bana güvenin, 20 yıl içinde fotoğraflarınıza geri dönüp bakacak ve ne kadar çok imkanınızın olduğunu ve ne kadar göz alıcı göründüğünüzü kavrayacaksınız. Düşündüğünüz kadar kilolu değilsiniz.

Gelecek için endişelenmeyin ya da endişelenin. Ama bilin ki endişelenmek ancak bir cebir denklemini sakız çiğneyerek çözmek kadar etkilidir. Hayatınızdaki gerçek sorunlar endişelenen aklınızın ucundan bile geçmeyecek sorunlardır, sıradan bir salı günü saat dörtte boş bir anınızda yakalayan cinsten.

Her gün sizi korkutan bir şey yapın.

Şarkı söyleyin.

Diğer insanların kalplerine karşı kayıtsız kalmayın. Sizinkine kayıtsız kalan insanları da boş verin. Gevşeyin.

Zamanınızı kıskançlıkla heba etmeyin. Bazen öndesinizdir, bazen geride. Yarış uzun ve sonunda sadece kendinizledir.

Aldığınız iltifatları hatırlayın. Hakaretleri unutun. Eğer bunu başarabilirseniz bana nasıl yaptığınızı anlatın.

Eski aşk mektuplarınızı saklayın. Eski banka evraklarınızı atın. Gevşeyin.

Eğer hayatınızla ne yapmak istediğinizi bilmiyorsanız kendinizi suçlu hissetmeyin. Tanıdığım en ilginç insanlar 22’sinde hayatlarıyla ne yapacaklarını bilmiyorlardı. Bildiğim bazı 40 yaşındaki ilginç insanlar ise hâlâ bilmiyor.

Yeterince kalsiyum alın. Dizlerinize nazik davranın, gittiklerinde onları özleyeceksiniz.

Belki evleneceksiniz, belki evlenmeyeceksiniz. Belki çocuğunuz olacak belki olmayacak. Belki 40′ında boşanacaksınız, belki 75. evlilik yıldönümünüzde çılgın tavuk dansını yapacaksınız. Ne yaparsanız yapın, kendinizi çok fazla kutlamayın, çok da fazla azarlamayın. Seçimleriniz yarı yarıya şanstır. Diğer bütün insanların da.

Vücudunuzun keyfini çıkarın. Onu her şekilde kullanın. Ondan ya da başka insanların onun hakkında düşündüklerinden korkmayın. O sahip olacağınız en muhteşem enstrümandır.

Dans edin, oturma odanız dışında edecek hiçbir yer olmamasına rağmen de olsa.

Talimatları okuyun, onlara uymasanız bile.

Güzellik dergilerini okumayın. Onlar sizi sadece çirkin hissettirecektir.

Ebeveynlerinizi tanıyın. Ne zaman göçüp gideceklerini hiçbir zaman bilemezsiniz. Kardeşlerinize iyi davranın. Onlar geçmişinizle aranızdaki en kuvvetli bağdır ve büyük ihtimalle gelecekte sizinle birlikte kalacak insanlardır.

Arkadaşların gelip geçici olduğunu anlayın ama sadece en değerli birkaç tanesine tutunmanız gerektiğini bilerek. Yaşadığınız yer ve yaşam tarzındaki uzaklıkları kapatmak için çok çalışın çünkü yaşlandıkça sizi gençken tanıyan insanlara daha çok ihtiyacınız olacak.

New York’ta bir kez yaşayın, ama sizi çok sert kılmadan ayrılın.

Kuzey California’da bir kez yaşayın, ama sizi çok yumuşak kılmadan ayrılın. Gezin.

Bazı vazgeçilmez gerçekleri kabullenin: Fiyatlar yükselecektir, politikacılar kandıracaktır. Siz de yaşlanacaksınız ve yaşlandığınız zaman, genç olduğunuz zamanlarda fiyatların mâkul, politikacıların soylu ve çocukların büyüklerini saydığını söyleyeceksiniz.

Büyüklerinize saygı duyun.

Başka kimsenin size destek olmasını beklemeyin. Belki güven fonunuz vardır. Belki de zengin bir eşiniz olacaktır. Ama her birinin ne zaman tükeneceğini hiçbir zaman bilemezsiniz.

Saçınızla fazla oynamayın, kırkınıza geldiğiniz zaman seksen beşinde görünecektir.

Kimin öğütlerine kulak verdiğinize dikkat edin ama öğüt verenler konusunda sabırlı olun. Öğüt bir tür nostaljidir. Öğüt vermek, onu çöplükten çekip, temizleyip, çirkin kısımlarını boyayarak geri dönüştürerek değerinden daha değerli hale getirmektir.

Ama güneş kremi konusunda bana güvenin.”

Videoyu buraya bırakıyorum. Ama video Mau Kilauea Remix’i ile hazırlanmış. Bence ayrı bir keyifli ama isterseniz orijinal halini de dinleyebilirsiniz.

Bana Yalnızlıkta Bahsetmeyin

Küçük bir yalnızlık istersin dünyadan kabuğuna çekilmek, bilmem sadece bana mı iyi gelir bu yalnızlık. Yalnızlığı sevmek sadece bana has bir şey gibime geliyor bazen hadi aç kanatlarını uçup başka diyarlara göç et diyorum kendi kendime size de oluyor mu? Size de öyle geliyor mu bilmiyorum ama kafa olarak uçmak aslında çok güzel neden mi? Müzik dinlemeyi hepimiz severiz hatta en kalabalık ortamlarda bile üzücü bir müzik açılsa duygusala çökeriz kendimizi yalnız hissederiz kimse yokmuş gibi birde yalnız başına müzik dinlemek o nasıl biliyor musunuz işte bunu da yalnızlıktan içinde yalnızlığı bilen bilir bana yalnızlıktan bahsetmeyin benim diğer adım yalnızlık. Kitap okurken dalıp dalıp ben ne okudum diyorum artık bu psikolojik çöküş oluyor içten içe size de tavsiyem yalnızlığı sevmeyin bir kere dahi yalnız kalmayın çünkü bu çöküntüye tadarsanız tadından doyamazsınız.

Yaz Batımı

Kaçış yok, işte geldi.
Üşüdüğüm ilk akşam
-uzun bir aradan sonra-
Ve hazırlıksız yakalandığım yalnızlığa.

Çıplak tablalar boş kaldırımlar üzerinde.
Dalgaların sakinliği, benim sessizliğim,
Bavullar, vedalar ve vedalaşamayanlar.
Ne bir ses ne de ışık beşerden.
Yalnızlık resminin bir parçasıyız hepimiz.

Sandallar kaldı, sahiller, yıldızlar,
Boş balkonların ıssızlığı, çekilen perdeler,
Burukluk kaldı, bir de ben;
Buruk bir beden.

Çok da uzak değil sanki, tanıdık bir yerlerden.
Terk tonunda akşamlar, ince bir hırka isteği,
İçime içime büzüldüğüm akşamların ilki,
Dışımda azalanlar ve içimde çoğalanlar,
Beni bana iten yalnızlığın ilki.

Yalnızlık Senfonisi

Unutmaya başladığım kokun, çiçeklerin kıskanacağı güzellikteydi.

Hafızama kazımak adına dalarak izlediğim yüzünü artık anımsamaz oldum…

Bunlar beni sevmeyişine karşılık alınan intikamlar mıydı?

Hayır, hayır değildi.

Bunlar sadece sana karşı sergilenen direnişlerimdi.

Sanırım mücadelemde pek iyi değilim unutmaya diye çalıştığım seni, daha çok hisseder oldum sevgili.

Ve yine gözlerimde alışıldık o hüzün

Yine yüzümde hayal kırıklığının izi

Yine mutsuz bir kalple yapayalnız

Yine yalnız…

Sherlock Holmes’un Kardeşi Enola Holmes Hakkında Çekilen Filmin Fragmanı Netflix Tarafından Yayınlandı!

Sherlock Holmes ‘un kız kardeşi Enola Holmes fragmanı yayınlandı!
Genç oyuncu Millie Bobby Brown ‘ın başrol olduğu bu film Netflix’te 23 Eylül tarihinde yayınlanacak. Asi ruhlu Enola Holmes anneleri kaybolduktan sonra iki abisi Sherlock ve Mycroft ile yalnız kalır ve annelerinin kaybolmasındaki gizemleri çözmeye başlar. Sherlock Holmes rolünü Superman olarak tanıdığımız Henry Cavill, ağabeyleri Mycroft Holmes’u ise açlık oyunlarından tanıdığımız Sam Clafin canlandırıyor. Annelerini ise bir çok ünlü filmde önemli yer edinen, başarılı oyuncu ve yeni neslin “Harry Potter” serisinde Bellatrix gibi tanıdığı Helena Bonham Carter canlandıracak.
Dev kadrosuyla ekranlara gelecek bu filmin senaryosuna dair Netflix açıklamada bulundu. Açıklamada Holmes’lerin genç kardeşi Enola anneleri kaybolduktan sonra onu aramak için yola koyulur. Bu sırada ağabeyi Sherlock’tan saklanarak adeta saklambaç oynayarak birçok gizemli olayları çözmeye çalışır. Bu süreçte Enola’nın tamamem süper bir dedektife dönüştüğü belirtildi.

Netflix Yeni Filmi İle Karşınızda

Enola Holmes’un Hayatı Çok Yakında Netflixte

Daha önceden de netflix‘te tanımış olduğumuz Stranger Things dizisinde oynamış olan Millie Bobby Brown‘un başrol aldığı ”Enola Holmes” filminin fragmanı bugün itibari ile netflix ‘te yayında. Netflix üzerinden izlenmeye sunulacak olan bu film görünüşe bakılırsa daha şimdiden pek çok kişinin dikkatini çekmiş görünüyor.

Legendary Entertainment’ın yapımcılığı ile hazırlanmış olan film Nancy Spinger kitabından uyarlandı.Filmin,Çin haricinde bütün ülkelerde izlenime sunulacak olan filmin 23 Eylül tarihinde izleyicileri ile buluşması planlanıyor.

Suicide Squad 2’nin Fragman Tanıtım Videosu Yayınlandı!

Suicide Squad 2 filminin fragmanının tanıtımı yayınlandı. Tanıtım videosunda filmden gösterilen perde arkası görüntülerle beraber filmin yönetmeni ve senaristi James Gunn konuştu. Bu filmin bu güne kadar vizyona giren tüm süper kahraman filmleri içerisinde en iyisi olduğunu iddia eden yönetmen, kariyeri boyunca en heyecan verici deneyimi olduğunu da söyledi. 1970’lerin cesur savaş filmleri dalgası, James Gunn karakterlerinin her birinin kendine has parlaklığını ve komediyi birleştirerek filmi yarattı. 2021’de vizyona girecek olan filmin fragman tanıtım videosunu izleyebilirsiniz.

Warner Bros. tarafından yayınlanan tanıtımlarda oyuncular da belli oldu.

Karmakarışık Büşra

“Neden? Neden Büşra neden? Neden diğer insanlar gibi olamıyorum diye her gece uyumadan önce düşünüyorum. “

Büşra işte bu düşüncelerle uykuya daldı. Son yıllarda hem kendini hem hayatı sorgulamaya başlamıştı. Sanki kafasında birden fazla kişi vardı.

Bu kişilikler onun ruhunda ve bedeninde üstünlük kurmaya çalışıyordu. Varoluşsal sancılar çekiyor bir yandan da içindeki kişilerden korkuyordu. 

Bu kişilerden biri çok zeki, biri manipülasyon ustası, biri ağır başlı, biri serseri…  Belki de hiçbiri yoktu sadece olmak istediği fakat olamadığı başka Büşralar vardı içinde. 

“Kafam karışıyor, aklım bulanıyor, yaşamaktan bunaldım. İnsanlardan nefret ediyorum. Kaçmak çok uzaklara kaçmak kurtulmak istiyorum. Kendi iç dünyamda neden bu kadar mükemmelim de, dış dünyam da neden bu kadar sıradanım? Niçin arzu ettiğim “ben” idealinden bu kadar uzaktayım? Ne bi sevgilim var ne de doğru dürüst bi arkadaşım.”

Sabah uyanıp yüzünü yıkadığında yanağına vuran serin suyla rahatlamış, kafasını ne tam bi cesaretle ne de tam bi ürkeklikle kaldırıp aynaya bakmış o sıra yanağında henüz tam kurumamış su damlaları boynuna düşüyor bir yandan da düşünüyor. 

“Hiç değişmemişim, ben aynı benim. Aynı beyaz ten, aynı kısa kıvırcık turunç saçlar, aynı Kahverengi gözler.”

Hiç değişmedim diye sürekli kendini telkin ediyor Ama bir yandan da benim problemim ağzım, gözüm değil ki. Benim sorunum iç dünyam, dış dünyayla olan bağlantım diye düşünüyor.

Yani problem ruhumun, aklımın ve kalbimin derinliklerinde…

Alkışla

Bu aralar şuna çok kafa yoruyorum ‘geleceği düşünmek kavramı’ neden sadece maddeselleştirilmiş?
Neden geleceğimize ev, arsa, mal, mülk, altın yatırımı yaparken, aslında sahip olamazsak bunların hiç bir öneminin olmayacağı, kıymeti kalmayacağı şey için yatırım yapmıyoruz…
Sağlığımız için.
Birlikteliğimiz.
Huzurumuz.
Ağız tadımız için…
Neden mi? Çünkü inanmıyoruz gerçekten huzurun getirisine, sağlığın kıymetine…
Akıl mil üstünedir derdi hep ananem, yerinden oynadığı takdirde ‘deli’ vasfını verdiğimiz olay gerçekleşir.
Hani bu yüzden insan aniden korkutulmaz, aniden uyandırılmaz.
Kendinde olmalı her daim insan, kendinden haberi olmalı, kendi ile istişare halinde olmalı, kendini kolaçan etmeli,
acıyan yerini önemsemeli, morali bozuk olduğu zaman kendine iyi gelmeli, çünkü kendimizle kontak halinde olmadığımız her an bizi kaybediyoruz, eksiliyoruz yavaş yavaş.
Moral bozukluğu huy olarak yerleşiyor, sinirlilik özelliğimiz haline geliyor, sesimizin tonu farklılaşıyor ve böyle böyle sağlığımızdan da oluyoruz, ilk önce baş ağrısı veya mide ağrısı olarak nüksediyor, ve yerleşiyor oraya, gastrit, reflü diye bir çok tanı koyuluyor, baş ağrımız migren oluyor, sonra eklemlerimiz, ve böyle böyle gidiyor.
En sonunda ne oluyor biliyor musunuz?
Akıl gidiyor alzheimer başlıyor.
Eveeeet şimdi teşekkür vakti alkışla kendini!
Rabbimin sana verdiği muntazam emanetleri hor kullanıp çürüttüğün için, rabbimin sana verdiği nefesi zamanı vakti çürüttüğün için ve kendinle birlikte etrafındaki herkesi ruhen ve bedenen çürüttüğün için, otur kendini sabaha kadar alkışla!
Kendi hayatının mimari sendin, kaptanı sendin, güzel planlar çizmen, güzel yönetmen gerekiyordu, her şeyi farklı dizayn edip yönlendirebilirdin.

Belki hala geç değildir ruh ve beden sağlığını toparlaman yön vermen için.
Napsan? Artık harekete mi geçsen acaba?

Formula 1 Yeniden Türkiye’de: İstanbul 2020 Takvimine Eklendi

Formula 1 yeniden Türkiye'de

Dünyanın en büyük motor sporları organizasyonu olan Formula 1 yeniden Türkiye’de. İstanbul Parkta son yarış 2011 yılında gerçekleştirilmişti.

2005 yılında takvime eklenen İstanbul ayağı 2011 yılından sonra takvimden çıkarılmıştı. Formula 1‘in resmi hesaplarından yapılan açıklama ile İstanbul‘un tekrardan takvime eklendiği açıklandı.

Formula 1, 9 Yıl Aradan Sonra Türkiye’de

9 yıllık aranın aranın ardından İstanbul, Formula 1 takvimine eklendi. Formula 1‘in 14.ayağı 13-15 Kasım tarihleri arasında İstanbul Park‘ta gerçekleştirilecek.

İstanbul Park Nerede?

Dünya standartlarında inşaa edilen İstanbul Park Pisti 2005-2011 yılları arasında 7 Formula 1 yarışına ev sahipliği yaptı. Pistin uzunluğu 5 bin 378 metre. Pist saat yönünün tersine gidilecek şekilde dizayn edildi. İstanbul Park yaklaşık olarak 150 bin kişilik kapasiteye sahip. İstanbul Park, Tuzla İlçesinde bulunmaktadır.

Atiye’nin 2. Sezon Fragmanı Yayınlandı!

Netflix’in ikinci yerli dizisi Atiye ‘nin 2. sezon fragmanı yayınlandı. İmdb 7.5 olan dizinin ilk sezonu 27 Aralık 2019’da vizyona girmiş ve büyük ilgi görmüştü. Aksiyon ve fantastik türündeki Netflix’in ikinci Türk orijinal internet dizisinin senaryosunu Jason George, Nuran Evren Şit ve Fatih Ünal kaleme aldı. Oyuncu kadrosu Beren Saat, Mehmet Günsür, Metin Akdülger, Melisa Şenolsun  gibi ünlü isimlerden oluşan bu dizinin 3. sezon çekimleri başladı. 2. sezon fragmanında da ilk sezon gibi farklı senaryo ile karşılaşıyoruz. Özellikle yeni fragmanda olayların paralel evrende devam etmesi dikkatlerden kaçmadı.

ÖSYM 2020 Sonuçları Açıklandı Mı?

ÖSYM 2020 sonuçları ne zaman açıklanacak?

ÖSYM 2020 ‘nin sonuçları bugün de açıklanmadı. Milyonlarca öğrencinin geleceğini belirleyecek olan YKS sınavının ne zaman açıklanacağı merak konusu. ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Halis Aygün konu ile ilgili yaptığı açıklamaya göre sonuçların bu hafta erişime açılacağı ihtimalinin yüksek olduğunu duyurdu. Peki, YKS 2020 tercih sonuçlarının bu hafta hangi gün açıklanacağı belli mi?

ÖSYM Başkanı Halis Aygün geçtiğimiz günlerde bu konu ile ilgili, üniversite öğrencisi adaylarına ve ebeveynlerine önemli bir açıklamada bulundu. Açıklamada ise şu cümleleri kullandı…

ÖSYM Başkanı yaptığı açıklamada hangi konuya değindi?

İşte o beklenilen önemli açıklama

ÖSYM başkanı Prof. Dr. Halis Aygün merakla beklenen YKS tercih sonuçları adı altında yapmış olduğu açıklama ise şöyle…

YKS tercih sonuçları üniversite adaylarımızın gündem konusu olmaya devam ediyor. Bir sürü gencin aklında olan tek soru ise ”acaba ÖSYM’nin bu hafta sonu net bir açıklama yapacak mı?”, İnternet üzerinden ve çeşitli sosyal medya platformları üzerinden yapılan bir çok araştırma hala devam ederken merak ve heyecanın artmasıyla ÖSYM etiketi adı altında sonuçların açıklanması talebiyle kampanya başlatıldı.

Bu yapılan ve günden güne artan hareketlenmenin üzerine ise sayın ÖSYM Başkanı Halis Aygün bir konuşma gerçekleştirdi.Konuşmasının içerisinde ise şu cümleleri kullandı; ”Sevgili gençler, heyecanlısınız, sizi anlıyorum ve heyecanınızı paylaşıyorum. Ülkemizin yarınları olan sizler için tüm gücümüzle çalışıyoruz. 2020-YKS yerleştirme işlemlerinde kontroller devam ediyor. Önümüzdeki hafta içerisinde yerleştirme sonuçlarını açıklayacağız.”

Üniversite kayıtları ne zaman başlayacak?

Üniversite sonuçlarının açıklanması ile, yerleşmiş olan ve üniversiteye girmeye hak kazanmış olan öğrencilerin kayıt işlemleri şimdilik belirlenmiş olan 31 Ağustos – 4 Eylül arası, dijital(elektronik) kayıtlar ise 29 Ağustos – 2 Eylül arasında yapılacak.

Bir Şairin Yasaklı Yılları

Bir şairin yasaklı yılları
Bir elinde kalemi diğerinde anıları
Sürekli başıdik şiirler yazdı
Ardından 13 yıl sürgün hayatı

Tek bir kitabı vardı
Direne direne kazanacaktı
Azala azala çoğalacaktı

Bir şairin yasaklı yılları
Bir elinde kalemi diğerinde anıları
Bir yanda geçmişin izleri
Bir yanda geleceğin sancıları

Bu şair yalnız bir şair
Ne kaldı diye sorardı hep kendine
Ne kaldı ki:
Umuda dair.

Oralet Konuşuyor-2

Bugün uzaydan dut ağacına uzun uzun bakıp derin derin düşündüm.
Ne çok benzettim insan oğluna, ham iken bem beyaz dimdik, olgunlaştıkça ağırlaşıyor, yumuşuyor.
Biri dokunup koparmazsa onu dalından, dayanamıyor ve paaat!
Ve sizde dut gibi bakıyorsunuz insanlara,
gösterişli, dimdik, zengin, itibarlı ve vasıf sahibi dutlar yani hamak insanlar her zaman ilgi odağınız, öte yanda yumuşak gönüllü, içine dünyaları sığdırmış olgun dutlar?
Ah o naif dutlar ahh.
Biliyorum çok üzgünsünüz.
İçinizin karardığı Mars’tan bile gözüküyor.
Uzaydan dünyaya 2 kg farkındalık, 5 kg da iyi niyet gönderiyorum.
Bitince isteyin yavrum. Selametle.