Yaşamak İçin Birkaç Ölüm Tatmak Gerekir

Ölümü konuşalım biraz. Mesela benim için ölüm sevgisiz kalmaktır. 

Sevgi insanın nefesidir. Nefessiz kaldığım zamanların çok olduğu yıllarda kendimi müziğe ve şiire adamıştım. Yorumunu çokça sevdiğim Oğuz Aksaç’ın bir röportajında söylemiş olduğu bir cümle kalbime işledi. “Ölüm, ölen için bir şey değildir, kalan kişinin emek verdiği şeylerin yok olması kavramı üzerinden anlatılan bencilce bir şeydir aslında.” 

Daha sonra kalemimden şu satırlar döküldü:

Öleceğim yakında hissediyorum,

Yavaş yavaş ölüme gidiyorum. 

Sana, sevdiğime veda ediyorum,

Yavaş yavaş ölüme gidiyorum.

Bazen üzülüp bazen gülüyorum,

Dert, acı, özlem ve sevda çekiyorum.

Hatıralar aklımda, hepsi biliyorum,

Yavaş yavaş ölüme gidiyorum.

Deli miyim aşık mı anlamıyorum,

Ölüm yakın ama ağlamıyorum,

Atmaca gibi artık, uçamıyorum,

Yavaş yavaş ölüme gidiyorum.

Ben de birkaç kez ölümü tattım ve onun için bu kadar umut dolu yaşıyorum hayatımı. Onun için çocukları gördüğümde hepsine el sallarım, gülümserim onlara. En azından biri gülse görevimi tamamladım diye sevinirim. Sevgiyi yaşatmalıyım ki insan yaşasın derim kendime. 

Senin de yüzünden gülücükler eksik olmasın, güzel günler dilerim, saygı ve sevgiyle.

NO COMMENTS

LEAVE A REPLY

Bir yorum girin
Adınız

Exit mobile version