İyiliğin Bumerang Hali

En son ne zaman karşılıksız bir iyilik yaptın? Ya da en son ne zaman karşılıksız bir iyilik aldın? Hatırlayabiliyor musun ki? Üzerine ne kadar düşünürsen düşün, bazen cevabı bulamazsın. Her şeyi bilmek zorunda değilsin ki hem…

Kimimiz o kadar bihaber ki iyiliğin su gibi berraklığından… Kimimiz o kadar boğulmuş ki denizin derinliğinden… Rastgele iyilikler ve anlamsız güzellikler yaparak herhangi bir karşılık beklemeden bir şeyler vermenin keyfini ve tadını hayatına sokmak için, kapı deliğinden bakıp “Kim o?” demeden kapını aralayamıyor musun insanlara yoksa?

Rastgele bir iyiliğin nasıl yapılması gerektiğine dair bir formül yoktur. Sadece kalbinden gelmesi yeterlidir. En küçük bir iyilik; maddi yardıma muhtaç birisine nefes alma fırsatı vermek, sokak hayvanlarını beslemek, iki gözüm diyerek sevdiğin çiçekleri sulamak, bir insanın yüzüne tebessüm kondurmak hediyen olabilir… Sonuçta iyiliğin tadı lezzetlidir ve pahalı olmak zorunda da değildir.

 

Yaptığın iyiliğin karşılığında hiçbir şeye, hatta bir “Teşekküre” bile ihtiyaç duymadığın gibi ayrıca iyilik yapmış olduğun kişiye bile ne yaptığını söylemenin gereği olmadan; tıklım tıklım yalnızlıklardan, gümbür gümbür bir sessizlikle elindeki bumerangı attığında nasıl bir halin olacak biliyor musun?

İyilik yap denize at, balık bilmezse Halık bilir.

Yaşamın boyunca denize öyle iyilikler attın ki yeri geldi kendini denize atmak istedin belki. Dalgaların kanat çırpışları kadar… Denizin yaptıklarını dalgaya alışı kadar…  Hepsi daha iyi bir hayat için değil mi diğergamlı dostum? Enerjini nereye harcadığın, sabah uyandığında kendine vakit ayırman, hayatında pozitif insanlara yer vermen, çevrendekilere ve kendine iyi davranman…

Eğer bundan bir karşılık beklersen ümitsizliğe düşer ve muhtemelen ümitsizliğini başka bir iyilik yapmamak üzere mazeret olarak kullanırsın. Davranış şeklin, seçimlerin, yaptığın iyilikler ve sevgi elini ilk uzatan olmaya gönüllülüğün, huzur ve rahatlama duygusu hissettirecek fırtınalı durgun denizlerde… Yeter ki sen ümidini kesme ve cesaretini kaybetme!

İyiliğe iyilik her kişinin kârı, kötülüğe iyilik er kişinin kârı.

İyi ve kötü, keyif ve acı, onay ve kınama, başarı ve hata, şöhret ve utanç gibi her şeyin geçici olduğunu hatırlamalısın. Ancak yapılan bir iyiliğin bumerang halini de unutmamalısın dostum. Hangi niyetlerle elinden çıkarsa bir bumerang, sana geri dönüşü (kesin) ya ferah ya bir silah olacaktır.

Tek bir cümle ile kendini kuş kadar hafiflemiş hissedebilir insan. Bir silkelenme yaşayabilir tek bir cümlede. Bir şeyin gerçekliğine çarpabilir ve iyi gelebilir ve hatta tam da zamanı olabilir. Kendine bir not bu sabah: tozunu at üzerinden. Gör artık görmen gerekeni ve şaşırma, işte herkes biraz kendince. Sen kimseye çarpmadan kanadın, uç kendi göğünde…

Herkese içindeki iyilik kadar iyi bir hayat dilerim.

Sabahattin Ali

Rastgele yaptığım iyiliklerin bana getirdiği tatmin duygusunu; atıldığı yere geri dönebilen bumerangı kullanarak ve kuşanarak yaşamak isteyenlerdenim. Belki de ilkiyim. Ailemize, sevdiklerimize, Dünya’ya geride bir iz ve giz bırakırız canlı cansız, her koşulda… Peki bugünden başlasak ya içimizdeki dünyada iyilik yapmaya. Düş kırıcı olmayı bırakıp destek olsak ya eşe dosta, yabancıya. İçimize, yüreklerimize yatırım yapsak ya insan kaldıkça. Çiçek olsak ya el ele baharda ve hazanda. Yuvarlak dünyanın dikdörtgen hayatlarını birlikte omuzlansak ya kıyamete kadar. Sadece bir günden ibaret olmasa ya dünya iyilik günü,. Değer versek, empati ve sevgiyle nefes alsak nefes olsak ya…

 

NO COMMENTS

LEAVE A REPLY

Bir yorum girin
Adınız

Exit mobile version