17.5 C
İstanbul
Salı, Ekim 8, 2024

Bülent Bağmen’den Kendini Dinleyelim

Ben Bülent Bağmen İstanbul’un Küçükçekmece ilçesinde 1993 yılında dünyaya geldim.Edirneliyim. Kendimi ve hayatımı ve hayatı sorgulamaya ilkokul çağlarında başladım. Öncelikle çevremde yaşanan her olayı anlamaya algılamaya ve kendimce yorum yapıp bir sonuca varmaya çalışıyordum. Daha o zamandan başlamıştım farkında olmadan gelişen olayların arkasındaki nedeni ve psikolojik sorunu anlamaya çalışıyordum. Herhangi bir şey olduğu zaman direkt mantıksal yaklaşırdım. Hep düzenli bir yaşamım olsun isterdim ama bir türlü yakalayamadım o düzenli hayatı. Çalışma disiplinim hat safhadadır her zaman. 13 yaşında başladım çalışmaya 27 yaşıma geldiğimde 22 tane işte çalışmıştım. O kadar güzel tecrübeler edindim ki bu tecrübeler beni şu anki Bülent Bağmen olmamı sağlamıştır. O kadar işte çalışmama rağmen bir türlü oyunculuk mesleğinden vazgeçemiyordum. Hangi mesleği yaparsam yapayım aklım hep oyunculukta kalıyordu. Mesela bir işe girmiştim. Günlük 12 saat çalışıyordum işim rahattı ama durdum düşündüm ve dedim ki ben kendimi burada geliştiremem ve çıktım o işten. Daha sonra başka satış yerine girdim. Burada da baktım herkes birbirinin müşterisini çalıyor ? bu iş bana göre değil dedim çıktım. Hayata bakış tarzımı şu yaptığım işte örnekle anlatmak isterim. Motorsiklet kullanmak istiyordum yalnız motorsiklet alamıyorum. Dedim ki kendi kendime nasıl yaparım nasıl ederim diye düşündüm ve ailemden gizli bir şekilde bir Avm’de motorcu olarak başladım. Yalnız burada işe başlama amacım şuydu. Hem motosiklet kullanırım dedim. Hem para kazanırım dedim. Hem çevre yaparım dedim. Bir taşla 3 kuş. Ve başladım bu işe öyle bir çevre ve tecrübe edindim ki bana hayatımda en büyük katkısı olan bir işti çünkü bu. Çünkü oyuncu insanlardan beslenirdi. Onlarca insan çeşidi ve tip görüyordum. 7 yıl beni çok yordu başkalarının hataları yüzünden korkunç kazalar geçirdim. Ama her yere düştüğümde aklımda bir şey vardı. Ben bir gün amacıma ulaşacağıma o kadar emindim ki içimdeki his sadece sabretmemi söylüyordu. Ama bu zaman zarfı içinde kendimde keşfettiğim oyunculuk isteği gün geçtikçe artıyordu. Sürekli araştırıyordum. Nerede nasıl eğitimler alabilirim diye. Deli gibi araştırıyordum.Oyuncu olmak istiyordum çünkü kendimle birlikte değiştirmek istediğim çok şey vardı. Çevremdeki insanları ve hayatlarını sürekli inceliyordum ve yaptıkları hataları gözlemliyordum. Bu benim için en buyuk derslerden biridir. İbret almak. Hep ayni şeyleri yapıyorlardı ve mutsuz bir şekilde yaşıyorlardı. Ben de kesinlikle böyle olmayacağım deyip her defasında baş koyduğum bu yolda kararlılıkla ilerliyordum. İçinde bulunduğum durum oyunculuk yapmam için uygun olmasa da ben bu duruma her zaman için varımı yoğumu harcadığımdan bir gün güneş benim için doğacaktı ? Yalnız sade bir oyuncu değil donanımlı bir oyuncu olmak isterim her zaman. Oyunculuğu araştırırken birçok olumsuz şeyler de duyuyorduk oyunculuk çevresinden. Ama her zaman için şu duayı ederdim. Allah’ım yapmak istediğim oyunculuk işinde güzel insanlarla tanışıp beni güzel yönlendirecek ve hakkımı verebilecek insanlarla muhatap olabilmeyi nasip et derdim.

READ  Türk Romanı İçin Yeni Bir Tür Olan Gotik Edebiyatına Bir Bakış

Ben oyuncu olmaya karar vermiş bir kişi olarak başlangıçta ortasında sonunda olabilecek bütün sıkıntıları elimden geldiğince araştırmaya çalıştım düşündüm ne kaybederim diye düşündüm ne kazanırım diye düşündüm ve sürekli bu işlerle uğraşan kişilerin, cast direktörlerinin kitaplarını okudum ne yapılırsa hata olur nasıl düşünülürse güzel olur psikolojik olarak insan kendini nasıl etkiler bunları zaman içinde düşünüyorum amacım bir an önce televizyona çıkıp ün kazanmak değil elimden geldiği sürece gerekli eğitimleri alıp bir yerden doğru kişilerle ve kaliteli insanlarla bir şeylere başlamak her zaman için, yani ben oyuncu olacağım dediğim zamanlarda bir yandan da malum maddi sıkıntılar, bir yandan iş bir yandan eğitim yapmak istenilenler kafada bir sürü sorular ama en ufak umutsuzluğa dahi kapılmış değilim şimdiye kadar çünkü en ufak zamanın bile değerlendiren bir kişiyim.
İnsan ilk önce yaptığı işe inanacak yapmak istediği şeye inanacak ki başarılı olabilsin. İnsan başarıyı kendisine, başarısızlığını başkalarına olacak şekilde mana bulmamalı.
İnsanlar her şeye çok çabuk bahaneler buluyorlar. Elindekinin kıymetini bilmiyorlar. Hep üste hep üste bakıyorlar. Halbuki ne kadar güzel bir sözdür;
Mutlu olmak istiyorsan kendinden yukarıdakine değil aşağıdakine bak diye. Yaptığın işlerde elbette ilerleyeceksin ama sabırlı bir şekilde ve emin adımlarla ilerlemelisin.
İnsanın kendini geliştirmesinde de kendine engel olup bahaneler bulması da hep kendinden kaynaklıdır. En büyük düşmanı aynı zamanda kendisidir en iyi motive eden kişi de kendisidir. İstemek başarmanın yarısıdır diye boşuna söylememişler. Hep isteyin arkadaşlar hep isteyin.
Sevgilerimle

Başarı=Sabırlı Olmak
Çok Çalışmak
Çok çalışmak
Çok çalışmak

TİYATRO OYUNCUSU BÜLENT BAĞMEN
Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Related Articles

CEVAP VER

Bir yorum girin
Adınız

- Advertisement -spot_img

Latest Articles