Bir Başyapıt: Bisiklet Hırsızları

İtalyan Yeni Gerçekçilik denilince akla gelen ilk isim olan Vittorio De Sica’nın baş yapıtlarından birisi olan Bisiklet Hırsızları bizlere İkinci Dünya Savaşı sonrası İtalyanın genel bir perspektifini yansıtıyor.
İtalya da doğan Yeni Gerçekçilik kameranın yapay film stüdyolarından çıkarılıp sokağa taşınmasını ve amatör oyuncuların da filmlerde oynatılmasını prensip ediniyordu. 1940’ların ortasına kadar Mussolini diktasının altında yaşayan İtalyan halkı “Beyaz Telefon” sinemasına maruz bırakılmıştır. Beyaz Telefon sineması ismini filmlerde sıkça geçen beyaz telefonlardan almıştır. Bu dönemde sinemada üst sınıf insanların renkli yaşamlarına, entrikalara ve dramalara yer veriliyordu. Halk bu şekilde Mussolini yönetiminin baskıcı ve ötekileştirici yönetiminden bir haber tutulmak isteniyordu. Fakat Amerika Birleşik Devletlerinde yaşanan ekonomik buhran ve İkinci Dünya Savaşının getirmiş olduğu ağır ekonomik yükler altında ezilen İtalyan halkının yaşamı sinemaya konu olmaya başlandı.


Bunun en güzel örneklerinden biriside kuşkusuz Bisiklet Hırsızlarıdır. 1948 yılında çekilen film bir İtalyan işçisinin İkinci Dünya Savaşı sonrası İtalya’sında çalışmak için sahip olmak zorunda olduğu bisikletini çaldırmasıyla Roma sokaklarında oğluyla birlikte verdiği mücadeleyi konu almaktadır. Filmin başrollerinde yer alan Lamberto Maggiorani ve Enzo Staiola amatör iki oyuncudur. Enzo henüz 7 yaşındadır. Filmin tamamından yakını Roma sokaklarında geçmektedir. Filmin her sahnesinde o günün İtalya’sının toplumsal yapısını ve ekonomik durumunu teneffüs etme fırsatını yakalıyorsunuz.
Film oldukça sade bir senaryoya sahiptir. Ne bir entrika ne bir duygusal dramatik ögeye yer verilmemiştir.
Film bizlere bir baba ile babasını gözünde tanrısallaştıran bir oğlun Roma sokaklarında bir bisikletin peşinde aylak aylak koşuşturmasını yormadan sunmaktadır.
Yemek yedikleri sahnede yönetmen bizlere İtalyan sınıfsal uçurumunu bir kez daha net bir şekilde gözler önüne seriyor.
De Sica filmin finansmanı için yapımcı ararken böyle birini bulmuştu ama o kişinin yapımcılığı üstlenmesi için işçi rolünün Cary Grant tarafından oynanması gerekiyordu.Hiç şüphesi Cary Grant Lamberto Maggiorani’den daha iyi bir oyunculuk performansı gösterebilirdi ama o doğallık ve rolle bütünleşmeyi ne kadar gerçekleştirebilirdi?

NO COMMENTS

LEAVE A REPLY

Bir yorum girin
Adınız

Exit mobile version