Ayakta Kalmak İsteyen Karakterler

“Saçma sapan hareketler yapıyorum, annem ayıplıyor, insanlar gülüyor. Bunları yapmamam lazım artık. Neden böyle yanlışlar yapıyorum? Çocuklar bile yapmaz böyle şeyler. Herhalde benim karakterim oturmadı. Oturmamıştır dimi?” dedi.

“Aklıma karakter, mizaç, kişilik ve diğer öğrendiğim ders bilgileri üşüştü. Bilgi mi vermeye başlasam? Hangisi değişken, hangisi değil? Ne ne zaman oluyordu? Kendim hatırlamaya çalıştım. Ve onların ne yeri ne de zamanıydı. Aklıma üşüşenleri bıraktım. İçimden geleni döktüm önüne.

Çünkü sergilediğim davranışlar, bana ve ortama uygun ya da değildir. Duygularım, düşüncelerim birilerine iyi gelmeyebilir. Ve onlar bende varsa gerçektirler. Benim olmuşluğumla ya da olmamışlığımla ilgili bilgi vermezler. Ben düşüncelerimin, davranışlarımın üzerinde eğer istersem çalışırım. Duygularımı duyarım, bana hangi yöne gitmemi söylüyorlarsa, hangi ihtiyacımı haber veriyorlarsa anlamaya çalışırım.

O kadar. Ve değişiriz. Hep değişim halindeyiz. Kendimi tutarsam değişimin yönünü, hızını yine kendimi duyarak etkileyebilirim.

O zaman oturan ya da oturmayan karakterlerin bir farkı var mıdır? İlle de olacaksa, olmuşluğum olmamışlığım arasındaki fark çok önemliyse benim karakterim bir süre daha ayakta olacak. Yorulursa oturur, dinlenince kalkar.

Hadi bakalım, değişime devam eden, ayakta kalmak isteyen bütün karakterleri piste alalım öyleyse… ?

NO COMMENTS

LEAVE A REPLY

Bir yorum girin
Adınız

Exit mobile version