Psikoloji Biliminde Ekoller

Structuralism-Yapısalcılık

Almanya’da Leipzig Üniversitesi’nde fizyolog ve felsefeci olan Wilhelm Wundt tarafından ilk psikoloji laboratuvarı 1879′ da resmen kurulmuştur ve bu ekole göre psikoloji; insan zihninin yapısını ve öğelerini incelemelidir. İnsan düşüncesinin temel birimlerini anlamlandırıp saptayabilmek için, onu oluşturan temel elementleri saptamaya çalışılmıştır başka bir deyişle duyusal uyarıcılarımızdan anlamlı kalıplar yaratma sürecini incelemiştir. Örneğin bir muza baktığımızda hemen düşündüğümüz şey, “işte bir meyve, soyulup yenilecek bir şey” dir. Oysa Wundt’a göre gördüğümüz şey yalnızca uzun, sarı bir şeydir bize soyulup yenilecek bilgisini veren düşünce de yalnızca geçmiş deneyimlerimizden çıkardığımız sonuçlardır.

Wundt’un çalışmaları yapısalcılık alanında önemli olsa da bu alanda asıl önemli kişi Edward Titchener’dır. Wundt ile çalıştıktan sonra Leipzig’den ayrılıp yeni bir bilim dalı olan psikolojinin adını tüm dünyaya duyurmuştur. ABD’de kendi laboratuvarını açan Titchener’e göre psikoloji bilincin bilimidir; yani örneğin fizik bilimine bu bilimi yapan gözlemcinin katılmış hâlidir. Fizikte bir kilometre veya bir saat kesin doğrulukta bir ölçümdür. Oysa bu durum o gözlemciye göre sanki bir kilometre bin kilometreymiş ve bir saat birkaç saniyeymiş gibi gelebilir. Titchener’e göre psikoloji bu tip deneyimlerimizin incelemesidir. Biz bir muza baktığımızda o an hissettiğimiz şey onu görüp sevmemiz ve zihnimizde daha önceden gördüğümüz diğer muz görüntüleri ile birleştirmemizdir.Titchener’e göre en karmaşık duygu ve düşünceler bile bu basit öğelere indirgenebilir ve psikologların görevi ise bu öğeleri belirleyip nasıl bir araya geldiklerini göstermektir. Deneyimlerin temel birimlerini ve nasıl birleşip bir araya geldiklerini öne çıkaran bu ekole yapısalcılık denir.

NO COMMENTS

LEAVE A REPLY

Bir yorum girin
Adınız

Exit mobile version