10.7 C
İstanbul
Salı, Aralık 3, 2024

Kırların Bağrında Bir Yıl

I
Yaklaşmışımdır belki de sona doğru
Bozuldukça kalbim bana yanaşan acizliğimdi
Sanki yokmuş gibi, derviş gibi hissettiğim zamanlar
Saatlerimin kıbleye dönük olduğu anlarmış
Yanıldı mı? Kim kırdı çanağı tam orta yerinden
Kim yanılan, kim düştü yine bu yaban ellere
Kim derdi ki bir gün bir bozkırın orta yerinde
Koca bir harmanın içinde, dağlara karşı
Tepelerin hizasında, boynu bükük gönlü darmadağın
Dert yanacağım, dert sayacağım, dert düşüreceğim
Yağmurun yabancı olduğu bu kuru topraklara
Dert göreceğim
Ama bu kuru toprakların beni öylesine sâfiyane kavrayışı
Göğsüme postunu atan keder
Aynı güç ve kudretiyle beni öylesine arayışı
Kime malum olurdu ki aynı dertten yakınacağız
Aynı kuraklıkla yanacağız
Aynı yalnızlıkla kavrulacağız
Yaprakların sesi olan o rüzgar
Bu yetim, bu aciz, bu öksüz yanım
Bu taş kesilmiş kulaklarım 
Ne konuşuluyorsa duymuyor işte!
Dilime yapışan nasır
Dudaklarımda ki kuraklık
Dişlerimi geçirdiğim taş bu işte!

II
Aynada kendini ifşa edeni bende es geçtim
Çünkü biliyordum bu fenalık sadece bende değil
Bu acizlik, bu sahtelik
Bu kin ve nefret
İstemsizce aramıza yayılıyordu
Kim kimin katili? Kim kaçan? Kim kovalayan!
Ama bunca kargaşa içinde 
Kefaretimiz için 
Bize lazım olan sadece bir isimdi
Sade bir isim, kara bir isim
Kapımın önünde mahşer kalabalığı gibi bir curcuna
Gözler günah keçisine kesilmiş
Kirli eller torbaya girdi ve isim çekilecek
Katil ve fısıldayan
Cahil ve fâsık
Aciz ve cüretkar
İki parmak arasında açılan o kanlı kağıt
İdamı beklenen o isim; şeytan!
Kim bilebilirdi ki arkamıza düşen sahte gölgeyi
Değil mi? Dile lazım olan şey şeytan, şeytan ve şeytan
Yap ve yık
Yık ve körükle
Körükle ve gizle, işte şeytan
İşte sen, işte ayna artık gizleme
Artık kimliğini belli et ve af dile
Af dile, af dile, af dile!
Kana bulanan gözlerle bakılamasın sana tekrar
Olmaz desinler, bundan artık olmaz!
Öyle bir düş ki tövbenin tepesinden
Nehirlerin heyecanıyla
Toprağa karışman sonra saflaşman
Yalnızlaşan bir çocuğun yüzünde oluşan gülümsemeyle
Aklan, aklan ama saklanma
Saklanma çünkü arkanda
Arkanda çünkü yaşıyor ve savaşıyoruz
Savaşıyor ve düşüyoruz
Toprağa karışıyor ve gidiyoruz..

III
Bir bildiğim varsa idi 
Yüksek tepelerin ardından gelenler hariç
Göz yumduğum kadar ağlanıyor olmamdı
Kimsesizliğin bağrına bırakıldığım an
Beni suçsuz yere öldüren akranlarım
Tabuta gizlice saklanan ruhum
Katlime tanıklık edenler eminim
Eminim ki karlı dağların ardında 
Ellerinde birer sigara dillerin dua
Yalvara yakara yaşamak istiyoruz diyorlar
Yaşamak! Dillerin tadı ve tuzu olan

IV
Oysa ateşi görmekten korkuyorlar
Sahi ya beni yalanlayan yalanlamış zaten
Kırların susuzluğu bağrıma oturmuş
Gözlerin nehrine karışan tuz
Toprağın güzüne yetişti
Yüzlerinde halen o ekşime
Gözüme ilişen gök bilirim ki
Tan yerini ağırtan yüktür
Koşuşturmaktan kararan tabanlar
Evde gizlice içimden tuttuğum dilekler
Hepsi ama hepsi kefarete hazır
Alınacaklar listesinden sildirmek için adımı
Adları Paris, Londra, Starlin olanlar hariç
On adam kuvvetinde olmak lazım
On adamın göklerine ilişmeli
Ve o on adamla ölmeli
Yoksa sözüm ona başka ırmaklar paklamaz karartımı
Hem pazar yerine bırakılan çocuk
Hangi dava uğruna ölsün ki
Ne uğruna kasları gerilsin
Ayakları ne uğruna nasır bağlasın
Bizi kaçarken ki korkumuzla dünyaya bağlayan morfin
Damarlarımızda akan kanın uğultusu
Kulaklarda ki kirlilik
Yapılan pazarlığı su yüzüne çıkardı
Ağlamak bugün, gülmek bugün
Yarım kalanı tamamlamak bugün
Peki ya yarın bu sapkın bedenime iğneleyecek kimdi?
Bir acı ile bin ah
Kapımı tırmalayan bu kara fısıltı neydi!
Adıma işlenen bu günahlar
Bu kara foturlar, şapkalar, sarıklar
Ruhuma düğümlenen bu yaslı ağıtlar kimindi
Konuşulsun yüzüme, tükürülsün, ağlansın
Ağlayalım yakındığımız şeylere
Geride bıraktıklarımıza ağlayalım
Bağlarda ilkbaharın düğünü
Mezara oturan anam
Evde avuçları ateş dolu babam
Ve kardeşlerim güle dursunlar
Evet gizlemiyorum bağrıma düşeni
Göğsüme sesini iliştiren hayat
Zaman olası bir yok oluşun adı
Akıyor ve kuruyor
Bu sis bulutunda ölüyoruz duyan, gören sezen yok!
Bu iz yolunda görüyoruz, duyuyoruz, ölüyoruz umursayan yok!.
READ  Vâv

Related Articles

CEVAP VER

Bir yorum girin
Adınız

- Advertisement -spot_img

Latest Articles