Zahmet Olmadan Rahmet Yağmaz

 

ZAHMET OLMADAN RAHMET YAĞMAZ

Ömer 17 yaşında Ağrı’nın Hamur ilçesinin kaçmaz Köyünde yaşıyor. Ömer Sekiz kardeşin en büyüğü 10. Sınıfa gidiyor, hayat koşularından dolayı babası batıda çalışmak zorunda kalıyor bu yüzden kardeşleri küçük olduğu için evin bütün zor işleri için annesine destek olmak zorunda. Hayat müşterek değildir. Ömer’in hayata bakış açısının bir prensibi vardır her zaman şöyle söyler Zahmet olmadan hiçbir zaman rahmet yağmaz onun yaşıtları şu anda sıcacık odalarında bilgisayarları başında ödevlerini yaparken o doğunun ücra bir köyünde hayatla olan mücadelesine devam ediyor.  

 Kış mevsimi kimileri için bir kayak merkezine gidip tatil geçirmektir kimileri için de dışarda    kardan adam yapmaktır. Bu mevsim Ömer için ise hayvanlarını sağlam bir şekilde bahara kadar beslemektir. Sabahın ilk ışıklarında kalkar ilk işi sabah namazını kılmaktır ardından kahvaltısını yapar ardından akşamdan yağmış 1,5 metre karı temizlemek için küreğini alır eline ilk işi kapının önünde birikmiş karı temizlemektir, Ardında evin üstünde birikmiş karı temizler. Ömer için alışılmış bir şey çünkü 6 ay boyunca bu işi her gün yapıyor. 

   

 Karı Temizledikten sonra eve 1 kilometre uzaklıkta bulunun samanlığa gitmek için 15 tane çuvallını alır ve yola koyulur. 15 tane çuval hem inekleri hem de koyunları için en fazla 4 gün yetiyor çuvallarını samanla doldurur ardından evinin aşağısında bulunan hayvanlarına özel yaptığı kurmlara doldurur ardından koyunlarını getirip doldurduğu samanı veriyor, küçük kardeşi de koyunlara bakıyor samanlarını yemek için. 

Saat dokuz oldu mu Ömer’in canlı dersi başlar fakat köyde telefonu ve bilgisayarı olmadı için dayısının telefonunu alıp evin üzerine dama çıkıp şebekeye bağlanmaya çalışıp canlı dersine girmeye çalışıyor. Şebekenin gidip gelmesi, ellerinin üşümesi sonucunda dersinde verim alamıyor. Bazı günlerde karlı fırtına olması sonucunda elektrik kesintisi üç beş gün devam ediyor bunun sonucunda derslerine giremiyor.  

Ömer’in en zor işlerinden bir tanesi Öğlen vakti başlıyor bu vakitte koyunlarına saman yerine yazın çayırda biçtikleri otları vermek zorunda. Bu iş çok zor yazın biçtikleri yerde biriktirdikleri otları orada hayvanlarına veriyorlar. Bunun için de Ömer’in ilk işi koyunlarının gitmesi için ve orada samanları vermek için kardan yol açmaktır. Ardında koyunların rahatça otlarını  yemesi için oradaki karı ayağıyla basıp yeri düz bir hale getirmektir. Bu iş epey zahmetlidir, çünkü hem köyden uzak hem de orada kurtların koyunlara saldırma tehlikesi var. Bu yüzden erken temizlerse o kadar çok erken koyunlarına erken ot verir ve akşam koyunlarını kurt saldırısına karşı korumuş olur. 

 En büyük hayali inşaat mühendisi olup kendi yaşadığı köyünde büyük bir Çiftlik inşa etmek ve bu sayede kışın koyunlarına saman vermek için evinin aşağısına kadar gitmesine ihtiyaç duymayacak ve bu hayalini ulaşmak için her gün daha çok çalışacağına dahi annesine söz veriyor ona daha güzel bir hayat sunmak için. 

11 COMMENTS

    • Güzel kardeşim bnm ; doğunun silüetlerini,yaşam biçimini, hayatın gerçek ve acımasız yüzünün doğunun insanını ve yaşam biçimini anlayıtışınla hem örnek teşkil etmiş hemde farklı bir açıdan bakarak bizi aydınlattın bu maraton dünyasında gözden uzak ve kendi yaşantılarına zorla mahkum olmuş bir çocuğu anlatarak en büyük farkındalığını yaratmış ve bizi mestettin. BAŞARILARININ DEVAMINI DİLERİM

  1. Mükemmel bir şekilde aktarılmış ellerine sağlık :)bir inşaat mühendisi öğrencisi olarak Ömer’in azmi beni gururlandırdı

  2. Ele aldığın konu çok gerçekçi bir konu. Gerçekten köy çocuklarının çektiği zorlukları hepimizin daha çok benimsemesi gerekiyor. Umarım geleceğe umudla baktığımız yarınlarda parlayan yıldızlarımızdan olursun Ömer

  3. Gecenin karanlığında gözümüzden kaçan minik sıcak parlak bir yıldızı daha keşfetmemizi sağladığınız için teşekkür ederim elinize emeğinize sağlık

LEAVE A REPLY

Bir yorum girin
Adınız

Exit mobile version