14.3 C
İstanbul
Cuma, Nisan 26, 2024

Sherlock Holmes’un Zihin Sarayı

Antik Yunan ve Roma medeniyetlerinde senatörler tarafından konuşmaları ezberlemek için kullanılan ve günümüze kadar gelmiş bir teknik olan mekan metodu (method of loci), çoğu kişinin hayatına Sherlock Holmes’un zihin sarayı (mind palace) ile birlikte girdi. Ünlü seri katil Hannibal Lecter, hasta kayıtlarını aklında tutabilmek için hatıralarını görüntülerle birlikte hafızasına kaydediyordu. Sekiz kez dünya hafıza şampiyonu olan Dominic O`Brien 2808 iskambil kâğıdını ezberlerken de zihin sarayından yararlandı.

Bu metodu, algıladığımız şeyleri zamanla unutan beynimize uygun çağrışımlar yaparak tekrar hatırlamak ve hafızamızda kalıcı olmasını sağlamak için kullanırız. Dil öğrenmek, sunuma hazırlanmak gibi hafızamızı aktif kullanmamızı gerektiren birçok aktiviteyi gerçekleştirirken bu yöntemden yararlanmak mümkün. Peki bu yöntemde uygun çağrışımları adım adım nasıl yaparız?

1- Kendinize bir mekân seçin!

Seçilen mekân kişinin kendine ait tercihidir; eviniz, odanız, ofisiniz, kütüphaneniz her yer olabilir. Ancak detaylarıyla aklınıza kazınmış bir mekan hafızanızda daha çabuk yer edinir ve bu detaylarla daha çok çağrışım yapabilirsiniz. Metoda ‘saray’ denmesinin nedenlerinden biri de, çok odalı, gösterişli ve detaylarıyla dikkat çekici bir yer olması sayesinde çağrışım yapmayı kolaylaştırmasıdır.

2- Mekânı iyi analiz edin!

Mekândaki yolu siz belirleyeceksiniz. Örneğin, mekan olarak evinizi seçtiniz. Eve girişte paspas, gümüş desenli bir ayna, desenli bir anahtarlık, altın kaplama şamdan vs. şeklinde nesneleri ayırt edici özellikleriyle birlikte hafızanıza kaydedip bir yol çizin. Ayrıntı ne kadar çok olursa hatırlamanız da o kadar kolay olacaktır. Bu yüzden çizdiğiniz yoldaki her istasyonu tüm ölçüleriyle düşünün. Bu yol sizin yolunuz olduğu için sırasını da siz belirleyecek ve hafızanıza yerleştireceksiniz.

READ  Unutmanın Sınırında "Kaygı"

3- Mekânın içini doldurun!

Burada nesnelerle hatırlamak istediğiniz bilgi arasında bir bağ kuracaksınız. Görsellendirmek sizin elinizde. Benzetmeler, renklendirmeler, tüm duyu organlarıyla ilişkilendirmeler yapacaksınız. Her sembole bir ruh inşa ederek anımsamayı kolaylaştıracaksınız. Birbirine yakın özellikte bilgi ve nesneleri zihninizde bağdaştırmak çok daha kolay olacaktır. Hikayelendirme tamamen sizin elinizde!

4- Mekânınızı sık sık ziyaret edin!

Sürekli gitmediğiniz yeri bir süre sonra unutursunuz ve zihniniz tozlanır. Bu yüzden sık sık ziyaret etmekte ve zihninizi tozlarından arındırmakta fayda var. Kendinize yeni bir yol çizebilir, çizdiğiniz yolu baştan sona olduğu gibi sondan başa doğru da gidebilirsiniz.

Zihin sarayını oluşturduk! Şimdi birkaç kelimeyi mekâna yerleştirerek örnek uygulayalım:

Evinizin girişinde kedi figürlü bir paspas karşıladı sizi. Tozlu ayakkabılarınızı paspasa sildiniz ve çelik kapıyı açarak eve girdiniz. Duvardaki gümüş desenli aynada yansımanızı gördünüz. Salona geçtiniz. Kanepenin üzerindeki bebek battaniyesi size küçükken sürekli dinlediğiniz ninniyi hatırlattı. O sırada rüzgâr açık pencereden perdeyi havalandırarak içeri sızdı ve masadaki sararmış kağıtlar uçuşarak dağıldı. Kağıtları yerden toplarken masanın altında kırmızı bir oyuncak buldunuz.

“Kedi, toz, kapı, yansıma, ninni, rüzgâr, perde, kağıt, oyuncak.”

Son olarak Dale Carnegie der ki: “Hafızaya ait tabii kanunlar üçtür: Hatırlanacak şey hakkında derin bir izlenim bırakmak, hatırlanacak şeyi tekrar etmek ve hatırlanacak şeyleri başka şeylere bağlamak…

Önceki İçerik
Sonraki İçerik
Hilal Gülen
Hilal Gülen
İçine dünyaları sığdırdığınız yumruk kadar kalbinizin kırılışı bir "si" notası. Solfejdeki en ince ses. Ben bunu bir bercesteye işliyorum.

Related Articles

CEVAP VER

Bir yorum girin
Adınız

- Advertisement -spot_img

Latest Articles