Saçları Yağmurlu Kız

Bir sırada otururken fark ediyor kendini, saçları yağmurlu kız. Herkes tahtaya bakarken, o gökyüzünü izliyor. Konuşsana gökyüzü. Bir kuşa sarılırsın da, insanı neden aciz bırakırsın? Gökyüzü susuyor, rengi kararıyor ve karamsarlığına kapılıyor dünyanın. Sessizce çekiliyor geriye doğru, geceyi ortaya çıkarıyor öylece. Saçları yağmurlu kız, gökyüzünün karanlığıyla bakışıyor o an. Konuşsana gökyüzü, neden böyle kararırsın sabah çiçek açarken? Aciz olanın kendisi olduğunu düşünüyor gökyüzü, susuyor. Derin bir sessizliğe gömülüyor dünyası. Saçları yağmurlu kız gezmeye başlıyor sokaklarını. Bir dala tutunmak istercesine. Küçük bir taş görüyor yerde. Ayaklar altında ezilmiş. Konuşsana küçük, neden sürekli yolunu değiştirirler? Sen bile bilmezken kim olduğunu. Taş, susar. Öyle ki artık konuşacak canı kalmamıştır. Öyle katılaşmıştır ki gövdesi, ne ezen insana bir şey der, ne de üzerine basıp gülene. Öylece durur bir şehirde. Hep bekler bir insanı, onu ilerletmesi için. Konuşsana küçük, neden gitmezsin, mahjong ways 2? Taş, susar. Bilir ki hiç kendine bakmamıştır hayatında. Neden aynı yerde durduğunu bile söyleyememiştir.

Saçları yağmurlu kız yavaşça ilerler. Duvarda birkaç resim görür, saklanmış insanlara bakar oracıkta. Söylesene insan, neden böyle korkunçsun? Bir kağıda bile bakamaz gözleri, hangi insan bilir böylesini? Kim ağlatır o güzel resmi? Resim susar. Bilmez ki, ressamın neden ağladığını. Bilmez bir sanatçının kırık noktasını. Küçük hayal gücünden acıyı göstermekti amacı. Küçük bir parçasını. İşte orada dökülür yaşları, saçları yağmurlu kızın. Biliyor, bir kırık noktayı ve biliyor o noktada kaleme saklandığını. Kaçmak istercesine terk ediyor o sokağı, saçları yağmurlu kız. Gökyüzüne takılıyor gözleri, gökyüzü karanlığa bırakmışken kendini… Küçük parçalar şekillendirmiş içinde, asla yalnız olmadığını söyler gibi. Saçları yağmurlu kıza doğru parlatıyor yıldızlarını. “Ben hiçbir zaman kararmam.” dercesine. Biliyor, saçları yağmurlu kız. Gülümsüyor oracıkta. “Neden parlarsın gökyüzü?” diyor. Gökyüzü gülümsüyor, “Hiçbir insan kadar aciz olmadım, her daim ışık açtım. Güneş, ay ve yıldız. Topla bende olan tüm o ışıkları ve yol göster kendine. Gökyüzü olmak zor değil inan ki. “Saçları yağmurlu kız, susuyor. İlk defa susuyor oracıkta. Gökyüzü olmak, gökyüzünün olmak? Her ikisi de çiçeklendirirdi bir ruhu. Gülümsedi, gökyüzü olacaktı.

Saçları yağmurlu kız, “Bu yüzden mi insanlar ölüyor?” dedi.

Gökyüzü, “Daha fazla parlamak için…”

Gökyüzüne sarılıyor, saçları yağmurlu kız. Onun aciz olduğunu nasıl düşündü ki? O, her zaman ona parlamak için oradaydı işte. Bir yazara doğru fısıldarcasına… İlerliyor rüzgarın götürdüğü yere doğru, öyle esiyor ki ağacının yaprakları, kaçmak istiyor oracıkta. Yine de ilerliyor. Bir kız görüyor, yaprağın altında. Elinde kanayan bir kalem… Neden kanar bir kalem bu kadar? Kız, susuyor. Bilmiyor bir kalemi neden bastırdığını ve yazdığı her metinden kaçtığını… Kendini mi görüyor yoksa? Bakıyor, saçları yağmurlu kıza, “Yine geldin” diyor. Onu görmek istemiyor sanki. Saçları yağmurlu kız, susuyor. Yaprakların sarıldığı bu kişi kim?

“Ben kimim?” diyor saçları yağmurlu kız.

“Kaleme aşık bir şair.” diyor.

“Neden bu kadar hızlı yazıyorsun?”

“Çünkü, sen her zaman gelmiyorsun. Ne zaman bir kanadın kırılsa, saçları yağmurlu kız geliyor. Gelmeni istemiyorum bu kaleme artık. Sen bendin, ben de sen. Bir kalem için vardık. Bir kalem için doğduk. Ama sen sadece acıyı buldun. Gökyüzünü bile aydınlattım, senin için. Bir dünyanın ne kadar aydınlık olduğunu gör diye. Resimlerinin anlamsızlığını söyledim sana, görmek istemediğin. Daha parlak çiz o resimlerini. Ve bana söz ver, daha çok parlamak için yaşayacağız. ”

Saçları yağmurlu kız, yağmurdan korkan küçük bir yaprak.”

“Gülümse çünkü biz yağmurda dans eden bir yaprak olacağız artık.”

Söyle Lusine, gezmesin çok aklındaki odalarda.

Söyle Dirana, Edip ölmedi buralarda.

Söyle saçları yağmurlu kıza, bir yıldız var odasında.

Ve sen, söyle kendine bir kutuda,

Dünya bir rüya.

 

 

 

1 COMMENT

  1. Melisammmmm 💗💗💗
    Yazının sonunda öylesine tutundum ki okurken. İtiraf edeyim başlığa bakınca bu eserin kaleminden çıktığını tahmin edemedim. Şimdi kocaman bir tebessümle okudum. Saçları yağmurlu kıza, sana, çokça selamlar ve çiçekler gönderiyorum. 🌺

LEAVE A REPLY

Bir yorum girin
Adınız

Exit mobile version