Nedir Bu Çektiğim Acıların Manası?

Ben anlamışım senin yaralarını
Senin dudaklarınla konuşmuşum bütün dudaklar için
Benim ellerim tanır ellerini sadece.

Aydınlık yalnızlığında seninle ağlamışım.
Dirilerin hatırı için.
Karanlık mezarlıkta seninle birlikte okumuşum,
En güzel şarkıları.
Çünkü bu yılın ölüleri,
En aşık dirilerdi…”

Ey canıma zehri reva gören sevgili, acımasız bir fırtınaya kapıldım! Bu fırtına; kanımı sömüren bir buhran, acı suretimde asılı duran bir aldanış, nefesimi sessiz limanlara sürükleyen bir yakarış…

Oysa,

Seni ne huzuru arayanlara, ne huzuru bulanlara, ne de huzurdan kaçanlara sordum. Güneşin sıcaklığını en iyi kim anlatabilir? Sıcaktan düşüp bayılan mı? Hayır, onun aşkı zayıftır. Güneşe yolculuk yapan mı? O da değil, gitse gitse nereye kadar gidebilir ki?

Gölgeye sığınanlara ise güneşi hiç sormamalı. Aşk mabedim, efendim, söyler misin, nedir bu çektiğim acıların manası? Bu ayrılığın esrarengizliği, yüreğime saldığın alevlerin lavlaşması içinse, yeterince erimedim mi ateş toplarında? Öyle yandım ki; sen yandıkça, ben yanayım! Sen dondukça, ben de donayım!

“Ver ellerini bana
Alışıktır ellerin bana.
Ey geç bulunan, seninle konuşuyorum
Bulutun tufanla konuştuğu gibi.

Yağmurun denizle konuştuğu gibi
Kuşun baharla konuştuğu gibi
Ağacın ormanla konuştuğu gibi
Çünkü ben anlamışım senin yaralarını
Çünkü sesim
Alışıktır sesine…”

Şiir: Ahmed Şamlu / Herkesin Aşkı

NO COMMENTS

LEAVE A REPLY

Bir yorum girin
Adınız

Exit mobile version