Korku Yönetimiyle Ütopik Bir Dünya: The Village

M.Night Shyamalan’ın senaryosunu ve yönetmenliğini üstlendiği The Village (köy) filmi izleyiciler açısından çoğunlukla distopik bir film gibi algılansa da filmde yer alan ‘üst yönetim’ gelecek nesillere ütopik bir yaşam bırakma derdindedir.  

Adından da anlaşılacağı üzere The Village, ormanlarla çevrili, sessiz bir köyde birlik beraberlik içinde yaşayan insanları konu edinir. Bu köyde yaşayan insanların şehir yaşamından ve kapitalist sistemden uzak oluşları dikkat çeker. Filmin ilerleyen sahnelerinde ‘şehirden uzak’ yaşam biçiminin nedeni anlaşılır. Köyün sınırında ormanlık alanda ‘kırmızı pelerin’ giyen canavarlar vardır. Köyde söz sahibi olan Üst yönetim bu canavarlarla bir anlaşma yapmıştır: sınır asla geçilmeyecektir. Bu yüzden köy halkının sınırı geçmesi tehlikeli ve yasaktır. Tabii ki bu yasakları çiğneyenler olur ve canavarlar köy halkına gereken cevabı misliyle verir. 

Köydeki yönetimi sorgulayan, dış dünyaya açılmak isteyen fakat aynı zamanda içine dönük olan Lucius, nişanlısı Ivy’ın meczup kardeşi tarafından bıçaklanır. Bu olaydan sonra köydeki sırlar açığa çıkar. Görme engelli olan Ivy, ilaç tedarik edebilmek için üst yönetimden olan babası Edward Walker’dan şehre gitmek için izin ister. Üst yönetimden habersiz bir şekilde Edward, Ivy’e geçiş için izin verir. Üst yönetim ise buna karşı çıkar. Lucius’ın bıçaklanması üst yönetimi vicdan muhasebesine iter. Fakat genel hava Lucius’ı ölüme terk etmek yönündedir.  Ivy’in şehre gitmesiyle gerçekler açığa çıkar. Edward Walker, kızı Ivy’e köydeki tüm sırları açıklar. Meğer tüm bu yaşananlar, üst yönetim tarafından köyden şehre geçiş olmaması için köy halkına korku vermek amacıyla kurgulanmıştır.  village-elders

Köy halkı, para nedir bilmez. Üst yönetimin amacı, köy halkını şehirdeki insanlardan ve kapitalizmin kötülüklerinden korumak için ütopik bir yaşam kurmaktır. Bu amacı üst yönetim, köy halkının korkularını yöneterek gerçekleştirir. Ütopik bir yaşamda huzur ve mutluluğun hakim olması gerekirken karakterlerin tedirginlikleri her hallerinden anlaşılır. Böyle gerilim dolu bir köyde hayata tutunmanın, ölüm korkusuyla savaşmanın tek yolu ise aşktan geçer. Ivy ile Lucius arasındaki aşkı izlerken anlık da olsa gerilimden uzak bir hava hissedilir. 

Korku yönetimiyle otoriter bir sistem kurmaya çalışan, ütopik bir yaşam amaçlayan ve korkuyu yaşam biçimi haline getiren üst yönetimin akıl almaz kurgusu kesinlikle izlenmeye değer.

NO COMMENTS

LEAVE A REPLY

Bir yorum girin
Adınız

Exit mobile version