Kördüğüm

Kördüğüm oluyor her seferinde hayat. Bütün sokakların sana çıkacağını bildiğim yolda, yolun aslında hiç olmayışı. Kapıların açık olduğuna inanıp, durmak. Durmak ve geçip giden zamanı izlemek. İç haykırışlarım. Dümdüz sandığım o sarmaşıklı yol. Yürümek için atılıp, durmaya atılan adımlar. Söyleyemediğim her kelimenin arkasına sığınışlarım. Sırtımda taşıdığım bütün izler, yorgunluklar. Bir daha karşıma çıkmaz sandığım, o kimsenin kurtulamadığı, atamadığı, peşini bırakmayan zaman dilimi: Geçmiş. İşte ip uzuyor. Uzadıkça durdurmanın anlamsız olduğunu fark ettiğin o an. Tutamadığın ama elinden bırakamadığın o ip. Tutmak için ne yaptıysan kendi kördüğümünü yaratıyorsun. Bazen sıyrılıyorsun. Bazen hiç çözmek istemiyorsun. Kördüğüm senin bir parçan ve bu düğümü ancak düğüm olduğunda açabilirsin. Kördüğüm nedir biliyor musun? Kesilmedikçe çözülemeyen ilmiksiz düğüm. İpi kesmeyi göze aldıysan, hayat senin için yeni ilmikler yaratıyor demektir. Ne zaman ki ipi çözemezsin; “Bırak!”. Hayatın senin için hazırladığı yeni ilmiklerle çözülsün kördüğümlerin.

NO COMMENTS

LEAVE A REPLY

Bir yorum girin
Adınız

Exit mobile version