Duru Olmak Mı, Duru Kalmak Mı?

Bu hafta için aslında çok başka bir film çalışmıştım. Fakat onu izledikten sonra yazmasam, yayınlamasam haksızlık etmiş olurdum.

Nükhet Duru; nam-ı diğer herkesin sevgilisi “Nünü” olarak tanınan, seksenlerin, doksanların gençleri ile bütünleşse de kuşaklar boyu vazgeçilmez olan, her dönemin başarılı bir sesidir.

Netflix’de su gibi akarak izleyebileceğimiz bir tatta yapılmış “Duru Olmak” belgeseli gerçekten izlenmeye değer. Çok emek verilmiş bir hayatın çok emek vererek hazırlanmış, bol müzikli, konser tadında bir belgeseli olmuş.

Sanatı sanat için yapabilen nadide bir güzellik olan Nükhet Duru, zaman zaman burnumuzun direğini sızlatarak anlatıyor hikayesini. Çocuk yaştan itibaren içinde yeşeren, engel tanımadan hızla büyüyen sahne aşkının geçtiği badireleri belki ilk defa duyacaksınız. “Beğenildiği ve tekrar tekrar dinlenmek istendiği için çalıştığı yerden kovulmak” kavramını hayretle öğreneceksiniz.

Aşık Oluyorum Eyvah!

Çokça aşina olduğunuz şarkıların Nükhet Duru sesi ve hisleriyle dinlemek bambaşka alemlere akmanıza neden oluyor. Seviyeli aşkların samimi şarkılarını o narin, buğulu sesten dinlemenin zevkini teyit etmiş oluyorsunuz. Bıkmadan dinlenebilen “Mahmure” şarkısının Nünü ile bütünleşmesi mi dersiniz, nazın, edanın, duru bir şekilde çok yakışması mı dersiniz…

Adı her ne olursa sonuç Nükhet Duru’ya çıkıyorsa yol, mevzuyu anlamışsınız demektir: Sevgi, aşk, samimiyet, sadelik, kendilik, olduğu gibilik, sanat ve sanatçılık; tüm bedeni, kalbi ve ruhuyla okuduğu şarkıyı yaşatmak gibi güzellikleri onunla gördük ve tattık desem yanılıyor olamam değil mi?

Belgeselde kendisi de bu şekilde ifade ediyor zira. “Ben şarkıyı söylemekten yana değilim, ben şarkının kendisi olmaktan yanayım. O an, o şarkıyı söylerken elim, yüzüm beden dilim tamamını anlatmalı…”

“O halim seziliyorsa, seyirci bunu fark ediyorsa söylemek istediğim şeyi ulaştırdım demektir. Kelimeler çok derindir. Kelimeler yaşamın da ölümün de bütün gücüne sahiptir. Bu kesin. Bütün mesele bu kelimeleri hissedebilmekte…”

Harcayamam Sevgimi Aşktan Korkanlara

Korkusuz aşklar, korkusuz ve beklentisiz sevgiler, korkusuz vaz geçmişlikler, çekincesiz samimiyetler, şarkılardan örülmüş başarı basamakları…

İdealleri peşinden koşmanın terli enerjisi…

Müziğin evrenselliği çerçevesiyle yeniden yorumlanmış şarkıların, türkülerin gönüllere dokunması…

Ruhsal ve kalben elde edilen kazançların verdiği mutluluk ve bu mutluluğun hayata kattığı zindelik ve dinçlik ile üretebilme motivasyonu…

Ayrık Otu

Birlikte çalıştığı herkesin de onayladığı gibi yetenekleri ile müziğe kattığı aykırılıkları, kendi deyimi ile “ayrık otu” olmasının kendisine ve Türk müziğine yaptığı katkıları izleyeceksiniz.

Hayatı boyunca çizgisinden hiç çıkmadan nasıl yükseldiğini ve vazgeçilmezliğini izleyeceksiniz.

Tavsiyem, belgeseli izlemeden önce birkaç şarkısını dinleyerek, müzikalini izleyerek motive olun. Onu önce kendiniz olarak anlamaya ve öğrenemeye çalışın. Sonra da belgeseli izleyin.

“Nünü olmak” ve “Duru kalmak “arasındaki bağı keşfedin.

Hak vereceksiniz.

Sevgiyle kalın.

İyi seyirler.

1 COMMENT

  1. belgesel ağırlıklı olarak nükhet duu’nun hayatı yerine onun tarzını anlatmayı seçmiş. mu tunç bu durumu istanbul görselleri ile pekiştirmeye çalışmış, ancak iki durum birbirinden bağımsız ilerlemiş sanki.

    hayatı ile ilgili verilen birgiler çok kısıtlı. zaten belgesel daha çok hikayesi var albümünün pr çalışması gibi duruyor. müzikalitesi çok yüksek ama içinde anlatılan hikaye nükhet duru’yu haklı övmelerden öteye geçen bir şey değil. o söylemeden ajda pekkan mevzusunu söylemiş oluyor, o söylemeden ben yine sana vurgunum şarkısının ardında yatanları öğrenmiş oluyoruz. bu da dediğim gibi direk kariyer başlangıcı ve albüm pr’ı kısımlarının anlatılması için gerekli kısımlar.

LEAVE A REPLY

Bir yorum girin
Adınız

Exit mobile version