26.7 C
İstanbul
Cuma, Ekim 4, 2024

Bir Katilin Kokusu

“Ah, ne kötüydü dürüst bir adamın böyle dolambaçlı işler yapmak zorunda kalması! Ne kötüydü insanın, sahip olduğu en değerli şeyi, onurunu böyle iki paralık şey için lekelemesi!”

Bir koku sizi 10 yıl öncesine sürükleyebilir mi? Hafızanızda maziye dair tüm anıları silmeyi başarsanız bile, o maziye ait kokuyu unutmanız mümkün değildir. Evet, bir koku sizi kimi zaman 10 yıl öncesine, kimi zaman ise çocukluğunuza götürebilir.

Her gün işe giderken geçtiğiniz sokaktan burnunuza hoş gelen yemek kokuları, iş yerinizde birbirine karışmış envaiçeşit parfüm kokuları, eviniz için aldığınız oda spreyinin lavanta kokusu… Bu koku silsilesi bu şekilde uzayıp gider, çünkü sizi yüzünüzden önce kokunuz temsil eder.

Patrick Süskind, alışılmışın dışında bir dünya yaratıp, kalemi eline almış. Öyle bir hikaye yazmış ki, yıllar geçse bile üzerinize bıraktığı etkiden kurtulmanız pek mümkün olmayacaktır.

1760 yıllarında doğan Grenouille, üstün koku alma yetisine sahiptir. Kilometrelerce uzaklıkta duran nesnelerin kokusunu duyabiliyor; bilhassa yağmurun yağmasını, insanlardan gelen kokuyla o an ne yaptıklarını, yalan ve doğru konuştuklarını ayırt edebiliyor. Fakat ne gariptir ki, bu büyük yeteneğe sahip olan Grenouille, bir kokuya sahip değildir. Kendisine ait bir kokusu yoktur.

Böylesi bir insan toplum tarafından nasıl karşılanır? Grenouille, annesi tarafından bile kabul edilmeyen, toplumun sürekli dışladığı, hiçbir yuvaya kabul görülmeyen biridir. Zavallı Grenouille, bir kokuya sahip olmadığını, diğer insanlardan farklı olduğunu anladığı an hayatı değişecektir…

Doğal insan kokusu elde edip kendini normal insan sınıfına getirmek için cinayetler işlemeye başlar. “Onun istediği, belirli insanların kokusuydu: o çok seyrek olan, aşk uyandıran insanların kokusu. Böyleleriydi onun kurbanları.” Hedefi genellikle; genç, cazibeli, güzel kokusuyla onu baştan çıkaran kadınlardı. Grenouille’nin işlediği cinayetlerden sonra elde ettiği kokuları biriktirme yeteneği de had safhadadır.

READ  ”Biz Babasız Büyüdük” Hikâye İncelemesi

Ayrıca dönemin Paris’i hakkında çarpıcı bilgiler barındıran, kurgusuyla sizi doruklara çıkaran mükemmel bir kitap! Mutlaka okumanızı ve 2006 yılında Alman yönetmen Tom Tykwer tarafından sinemeya uyarlanmış filmini de izlemenizi tavsiye ederim. İyi kokular…

Gülsüm Özalp
Gülsüm Özalp
Ben Gülsüm. Edebiyatçıyım. Yaklaşık bir yıldır 24Okur ekibiyle çalışıp, editörlük yapıyorum. Aynı zamanda felsefeye ilgim var.

Related Articles

CEVAP VER

Bir yorum girin
Adınız

- Advertisement -spot_img

Latest Articles