Anlayalım

Merhaba Müjgan Hanım…

Nasılsınız bu sabah?

Bakıyorum yine nemlisiniz…

Belli ki gece pek iyi geçmemiş

Neler getirdiniz göz ucunuza?

Özleştikleriniz, umduklarınız, yitirdikleriniz…

Hepsi yine düştü değil mi yadınıza?

Olur öyle Müjgan Hanım, durun alayım emektar mendille yaşınızı

Hah şimdi daha güzel oldunuz, bakmayın siz her halinizle güzelsiniz…

Tek siz değilsiniz yıpranan.

Ellerim, ellerim de hayli yıprandı Müjgan Hanım

Zihnim deseniz ziyadesiyle yorgun ama en çokta yüreğim Müjgan Hanım…

En çokta yüreğim atmaması gereken şekliyle çırpınıyor…

Neden demeyin, siz de iyi biliyorsunuz işte nedenini

Doktora gittim, düşünme perhizi verdi bana. Az düşün ki çarpmasın yüreğin öyle dedi.

Geçenlerde bir çocuk gördüm yağmurun altında tir tir titriyor.

Sordum “aç mısın?” başını salladı sadece

Ben şimdi bu çocuğu nasıl düşünmeyeyim doktor?

Az ileride bir köpek aç, üşümüş

Nasıl gözümü kapatıp geçeyim önünden?

Biri feryat figan sokakta hak arıyor

Ona nasıl kulağımı kapatayım?

Biri ekmek kuyruğunda

Biri hastane bahçesinde

Kimi mezarın başında.

Hangi birini düşünmeyeyim doktor?

Bak yine! Ama böyle olmaz Müjgan Hanım ağlayın diye anlatmıyorum

Anlayalım diye anlatıyorum. Anlayalım Müjgan Hanım, geç olmadan anlayalım.

Anlamak ümidiyle…

3 COMMENTS

  1. Ne güzel de yazmışsın canım Esram, gözlerimin önünde tüllendi bir resim gibi….Kimler anlar bilmem ama ………anlatmana sağlık Güzel Yavrum.

LEAVE A REPLY

Bir yorum girin
Adınız

Exit mobile version