İnsan Beynindeki Büyük Sır: Epifiz Bezi-Üçüncü Göz

Hiç fark ettiniz mi alnımızda bir gözün daha bulunduğunu ve yüzümüzde olan iki gözden daha fazla ve daha derin şeyleri gördüğünü…

Şimdi gelin üçüncü gözümüz neymiş neler görür, görevleri nelermiş onları öğrenelim ve bize neler anlatmak istiyormuş görelim.

Epifiz bezi, beynimizin içinde iki kaşımızın ortasının biraz üzerinde bulunan hizada hipofiz bezinin arkasındaki oyuğa yerleştirilmiş, hemen hemen kafamızın merkezinde bulunan küçük bir organımızdır. Çam kozalağına benzemesinden dolayı İngilizce manası olan “pineal gland” olarak da adlandırılmaktadır. Eski zamanlarda fonksiyonu keşfedilemeyen bu organımızın bir işe yaramadığı söylenirdi, ancak bilimin de gelişmesiyle ne işe yaradığı bulununca aslında gayet önemli bir işlevi gördüğü anlaşıldı. Beynimizin içindeki duruşu nedeniyle gözü andırdığından, bazı kaynaklarda üçüncü göz olarak da isimlendirilen bu organımız gece-gündüz döngüsünü kontrol eden ve günlük ritmimize düzen getiren melatonin hormonunu, mutluluk hormonu olarak da adlandırılan serotonin hormonunu ve ruh molekülü olarak da adlandırılan DMT (Dimetiltriptamin) hormonunu salgılamaktadır

EPİFİZ BEZİNİN GÖREVLERİ NELERDİR?

  • Epifiz bezi, uyku/uyanıklık döngülerini uyaran melatonin hormonunu salgılar.
  • Vücudun biyo-ritminden ve biyolojik saat ayarlamasından sorumludur.
  • Beynin en önemli içgüdüsel davranışları düzenleyen bölgesi olan hipotalamus ile uyum içinde çalışarak duyuların ve algıların kontrolünü sağlamaya yardımcı olur.
  • Tüm sinir sisteminizin en önemli bir parçası.
  • Bu bez bedenin fiziksel tüm sistemini etkileyen bir yapıdadır.
  • Canlıların önsezi organı olarak bilinmektedir.

NEDEN ÜÇÜNCÜ GÖZ DİYORUZ?

En eski çağlardan itibaren fiziksel ve ruhsal dünyaları birbirine bağladığına inanılan ve spiritüel ritüellerde, ibadetlerde ve meditasyonlarda odak noktası olan epifiz bezinin fiziki özellikleri de onun üçüncü göz olarak nitelendirilmesini destekler. Bu küçük bezin açıldığı ameliyatlarda bezin tıpkı göz gibi retinal bir dokuya ve çevresinin saran kılcal damarlara sahip olduğu belirtilmiştir.

Beynimizin ışığı algılama, gece ve gündüzü değerlendirme ve biyolojik saati ayarlama merkezi olduğu da düşünülürse epifiz bezinin beynin diğer kısımlarından daha ayrı bir öneme sahip olduğu söylenebilir. Eski çağlarda epifiz bezinin bilimsel ve fizyolojik özelliklerinin günümüzdeki gibi bilinmesi imkansız olsa da, şamanlar, şifacılar, bilge ve kahinler bu gizemli organın önemini anlamayı bir şekilde başarmış görünüyor.


Epifiz bezine özellikle mistik bir anlam yükleyenler, onu aktive edecek bazı gizli formülasyonlardan da bahsetmişler, hatta bu formülasyonların da gizli tutulduğunu, illimünati/masonlar gibi gizli örgütler tarafından saklandığını iddia etmişlerdir. Bunlardan birisi de manna da denilen ve altından üretilen mono atomik altındır. Bu madde temel olarak altından üretilmekle birlikte son şekli beyazdır ve literatürde ormus olarak da geçer. Hatta Spence L Cross yazdığı kitabında Büyük Mısır Piramidi’nin manna üretimi için yapıldığını iddia etmiştir. Her ne kadar Kur’an-ı Kerim’de kudret helvasının ağaçlar üzerine inen ve toplanan bir yiyecek olduğu belirtilse de bu helvanın manna olduğunu iddia edenler de bulunmaktadır.

Manna İksiri

ÜÇÜNCÜ GÖZÜ GELİŞTİRMEK BİZE NELER KATAR?

Epifiz bezinin fonksiyonunu ve enerjisini geliştirmek, arttırmak aslında çok önemlidir çünkü bu bez bedenin fiziksel tüm sistemini etkilediği gibi psişik anlamda farkındalığınızı, bilinçlilik halinizi ve yaşam deneyimlerinizi genişletecek ya da sınırlayacak bir potansiyele sahiptir.

Bunun en büyük sorumlusu olan kimyasal maddelerden biri de florür ve sularımızdaki kireç. Bunun da insanın farkındalığının artırmasını tökezletmek için bilinçli olarak koyulan engellerden biri olduğu düşünülüyor. Florür, epifiz bezinin kireçlenmesine neden olan sebeplerden sadece birisidir. Florür manyetik olarak epifiz bezine çekilir ve burada, bedenin herhangi bir noktasından daha fazla kalsiyum fosfat kristalleri oluşur.

Psişik Yetenek, genel anlamıyla olağanüstü sayılabilecek bir durumdur.  Psişik yetenek, kişilerin içgüdüsel olarak “Duru Görü” diyebileceğimiz ya da hislerin tamamen açık olmasıyla bazı olayları önceden hissedebilmesidir, kestirebilmesidir.

  • Beynin ortasında yer alan bu alanı fiziksel ve ruhsal dünyaların bağlantı noktası olarak kabul etmişlerdir.
  • İnsan kullanımına açık olan en güçlü ve yüksek eterik enerjinin (aura) kaynağı olarak görülen epifiz bezi, doğaüstü güçlerin uyumlanmasında her zaman önemli olmuştur.

Üçüncü gözünüzü aktif kullandığınız ruhunuzu tazelediğiniz ve ruhunuzla görüp baktığınız günleriniz olsun …

NO COMMENTS

LEAVE A REPLY

Bir yorum girin
Adınız

Exit mobile version