Aralık kalan gözlerimi açtım
Bedenimi boğan yorgandan kaçtım
Ovarken yüzümü gözgüye baktım
Solgunluğum sana değil bilesin
Sular dünden kesik, ibrikse yarım
Ekşimiş peynirle, acıyan çayım
Yürek ısınmaz ki soba yakayım
Yakındığım sana değil bilesin
Radyoda seslerini tanıdığım
Sabahları sohbetime kattığım
Onlar beni bilmez, bense duyarım
Yalnızlığım sana değil bilesin
Pencere köşesinde sakladığım
Bırak eli, kendimden sakındığım
Ak benizli, ela gözlü zambağım
Düşkünlüğüm sana değil bilesin
Bazen otururum yola bakarım
Bakma yol dediğime de, kaldırım
Birini görsem ayağa kalkarım
Bakındığım sana değil bilesin
Sessizliğimle dolar odalarım
Büyük de değil ya şu dört duvarım
Tükenmez kalemim, tükenir aklım
Suskunluğum sana değil bilesin
Akşama doğru yorgun düşer başım
Ama bitmez olmazlarla savaşım
Bilir sırrımı Merhumî sırdaşım
Söylediğim sana değil bilesin
İnsanın, içinde kendini bulduğu hoş bir şiir…